King.com’un sevilen oyunu Candy Crush Saga Facebook’ta da oldukça popüler. Türkiye’de 3.3 milyondan fazla kullanıcısıyla en çok oynanan oyun konumundaki Candy Crush Saga, eğlenceli bir eşleştirme alternatifi. Oyunda bulunan renkli şekerleri eşleştirmeye çalıştığınız oyunda en çok puanı kazanmaya çalışıyorsunuz. Ancak iPhone ve iPad versiyonları da bulunan oyun, kullanıcılara şekerlerle dolu bir dünya vaat ediyor.
Okey oyunlarında uzmanlaşan Peak Games’in bir diğer oyunu Okey, genel itibarıyla rakipleriyle aynı özelliklere sahip. Okey, sohbet özelliğinin yanı sıra seri olmasıyla da kullanıcıları cezbediyor. Türkiye’de 2.4 milyondan fazla oyuncusu bulunan Okey, Facebook’ta karşınıza çıkacak okey oyunları arasında en popüler olma özelliğini taşıyor.
Bubble Witch Saga, dünyada da popüler olan bir balon patlatma oyunu. Kullanıcıların en beğendiği oyun türlerinden biri olan balon patlatma konseptini 200’den fazla seviyeyle harmanlayan Bubble Witch Saga, Cadı Ülkesi’nden kötü ruhları kovma macerasını konu alıyor. Üç cadı kahramana yardımcı olmaya çalıştığınız oyun sihirli iksirler ve tılsımlarla daha da renkleniyor.
Somali'deki intihar saldırısına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Ne adına yapıyorlar bunu? İslam adına yapıyorlarsa, ben bir Müslümanım İslam'da böyle bir şey yok. Bir Müslüman öncelikle intihar edemez. Böyle bir İslam kesinlikle yok" dedi.
RADİKAL-Etiyopya ziyareti çerçevesinde temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ’a Addis Ababa Üniversitesi’nde törenle fahri doktora unvanı verildi. Tören sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
SÖMÜRGECİLİĞE KARŞI MÜCADELE ETMİŞ
Bu toplantıda bu görüşmede mevkidaşım ve 7 yıl Türkiye ’de büyükelçilik yapmış olan Sayın Cumhurbaşkanının elinden bu fahri doktora unvanını almak ayrıca beni mutlu etmiştir.
Etiyopya’nın gerek Afrika kıtasında gerek yer yüzünde çok farklı müstesna bir yeri var. 80’den fazla dilin, farklı etnik kökenlerin Etiyopyalı kimliği altında tam bir uyum ve ahenk içinde varlıklarını ifade ettiklerini görüyoruz. Üstelik bu uyum ve ahenk bin yıllardır bu topraklarda köklü şekilde devam ediyor. Etiyopya hiç sömürge olmamış, olma vasfıyla sömürgeciliğe karşı verdiği mücadeleyle Afrika kıtasında farklı bir yerde durdu, duruyor. Etiyopya insanlığa çok şey öğretti. Tabi Türkiye tarihinde ve Türkiye’nin bugününde Etiyopya’nın farklı bir yeri var. Bundan 500 yıl önce 16’ncı yüzyılda başlamış. Habeşistan adı verilen bu geniş bölgeyle ilk irtibatları kurmuş yüzyıllar boyunca da bu irtibat devam edilmiş. Şu an hala Harar’da Türk kökenli aile yaşıyor. Birinci Dünya Savaşı’nda Etiyopya Harar Türklerinin Osmanlı’ya gönderdikleri yardımları unutmadık, unutmayacağız.
TİKA Afrika’da ilk ofisini burada açmıştı. TİKA’nın faaliyetlerinde gösterdikleri yardım için de Etiyopya hükümetine halkına ayrıca teşekkür ediyoruz.
ETİYOPYA ÖRNEK OLSAYDI...
Etiyopya’nın bizim dinimiz İslam ve Müslamanlar arasındaki yerine de değinmek durumundayım. Etiyopya örnek alınsaydı Irak’ta Suriye’de masum insanlar katledilmezdi. Etiyopya örnek alınmış olsaydı Filistin’de Avrupa’da Müslümanlara karşı ayrımcılık yapılmazdı. Bakın bundan 14 asır önce sadece 15 tane Müslüman Etiyopya topraklarına sığınıyor. Dönemin meliki onları kovmuyor, inançlarıyla alay etmiyor, onların kutsallarına hakaret etmiyor. Hatta onları geri isteyen zalimlere o masum insanları teslim etmiyor. Bugün medeni olduğunu iddia eden bazı aydınlara toplumlara sorsanız 7’nci asır karanlık geri kalmış bir asırdır derler. Oysa bugün medenilerin yaptıklarını 7’nci yüzyılda onların geri ve karanlık dedikleri yapmıyorlar. İşte onun için biz o 7’nci asra asla karanlık çağ demiyoruz, gerici ilkel çağ demiyoruz. O karanlık dedikleri asırlarda inanın savaşın dahi bir ahlakı vardı. Kadınlara dokunulmazdı, çocuklara dokunulmazdı. Yaşlılara engellilere dokunulmazdı. Öyle toplu halde insanların topyekün katledilmesi diye soykırım diye bir vahşet yoktu. Bugün atom bombalarının, kimyasal silahların, toplu halde insanları katlettiği bir vahşet o dönemlerde yaşanmıyordu. İnsanlık daha mı ileri gidiyor, yoksa daha mı geriye gidiyor? Bunun bugün ciddi şekilde tartışılması gerekiyor.
TERÖRÜN DİNİ OLMAZ
Geçtiğimiz hafta Paris’te bir dergiye terörist saldırı yapıldı. İnsanlar öldürüldü. Bunun hemen ardından tüm Avrupa’da Müslümanlara yönelik hoşgörüsüzlük sergilenmeye başlanıldı. Camilere Müslümanlara dönük saldırılar zaten vardı, daha da arttı. Arkadaşlar terörün dini olmaz, mezhebi olmaz. Terörün hiçbir insani değerli olmaz. Terör cinayettir. Bunu adı Müslüman olan birisi de yapıyorsa teröristtir, Hristiyan olan birisi de yapıyorsa teröristtir, Musevi olan birisi de yapıyorsa teröristtir, katildir, canidir, barbardır.
40 yıldır biz ülkemizde terörle mücadele ediyoruz. Bölücü terör örgütü şu anda Irak ve Suriye’de kan döken DEAŞ terörü de, Filistin’e yönelik İsrail devlet terörü de, terör örgütleri de en başta bir cinayet grubudur. Şunu da özellikle söylemek zorundayım. Terör ve şiddet sadece silahla yapılmaz. Kutsal değerlere saldırı da bir terördür şiddet eylemidir. Irkçılık ayrımcılık terör eylemidir. Dünyanın tüm ülkeleri bunu görmek terörün ve şiddetin her türüne karşı ortak tavır almak zorundadır. Elbette ki Paris’teki teröristleri şiddetle kınayacağız. Ama aynı şekilde 350 bin insanın ölümüne sebep olan hala öldürmeye devam eden Suriye’nin teröristbaşı olan başındaki zatı da aynı tavırla kınamak, tavır belirlemek de bizim insani görevimizdir. Şu anda benim ülkemde 1 milyon 700 bin sığınmacı var.
SOMALİ’DEKİ SALDIRIYA TEPKİ
Şu anda burada Somali’den 500 bin sığınmacı var. Bu insanlara buraya canlarını kurtarmaya geliyor. Bugün yine bir terör eylemi oldu Somali’de. Ne adına yapıyorlar bunu? İslam adına yapıyorlarsa, ben bir Müslümanım İslam’da böyle bir şey yok. Bir Müslüman öncelikle intihar edemez. Böyle bir İslam kesinlikle yok, bizim dinimizde ‘insanları git öldür’ böyle bir şey yok.
DEAŞ terör örgütüne, diğer terör örgütlerine karşı aynı mücadelenin sergilenmesi şart. Biz İslami terör gibi son derece yanlış bir isimlendirmeye karşıyız. Kimse İslam’la terörü bir arada anamaz. Zira İslam barıştır. Kelime itibariyle sin kökünden gelmek suretiyle barıştır. Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmektir. Bu İslam’ın hükmüdür. Bu tür terör saldırıları da farklı inançlara yönelik bu tür saldırılarda dünyada birlikte yaşam kültürünü yok etmektedir.
Forex Nedir, Foreks ile Nasıl Para Kazanılır? Aramalar : "forex, foreks, fx, forex piyasası, forex nedir, forex ne demek, forex işlemleri, forex ticareti, forex hakkında, foreks" Forex'in Tanımı ve Tarihçesi Forex Nedir?
Forex kısaltılmış hali olan FX İngilizce Foreign Exchange sözcüklerinden oluşur ve finans piyasalarının vazgeçilmezleri olarak yerini aldığını kanıtlamıştır. Çünkü günlük 5,5 trilyon dolar işlem hacmiyle dünyanın en büyük ve en hızlı gelişen finansal bir piyasa olması kişileri forex piyasasına yaklaştırmasında önemli bir rol üstlenmiştir. Farklı ülkelerin paralarının birbiriyle değiştirildiği bir döviz piyasasıdır. Forex piyasalarında dövizler arasında değişim temel alınsa da bu piyasanın beklenenden daha fazla ilgi görmesi sonucunda altın, gümüş gibi değerli metallerin dışına petrol ve farklı borsalara ilişkin endekslerde de işleme girilebilme özelliğine sahiptir. En çok işlem gören paritelerde gün içinde fiyatlar 18000 kereden fazla değişmektedir. Bu fiyat hareketlerinin göreceli olarak küçük olması (1 pip) sayesinde piyasa, kusursuz olarak çalışmakta ve likit olmaktadır. Forex piyasasının katılımcıları, ticari bankalar, merkez bankaları, portföy yönetim firmaları, sigorta şirketleri, büyük şirketler, korunma (hedging) fonları ve bireysel yatırımcılardır. Forex piyasasında emirlerin işlendiği genel bir merkez yoktur. Çünkü Dünyanın farklı yerlerinde coğrafi ticari merkezler vardır. Bu merkezler önem sıralarına göre Londra, New York, Tokyo, Singapur, Frankfurt, Zürih, Paris ve Hong Kong’tur. İşlemler; bankalar, kurumlar ve bireysel yatırımcılar arasındaki elektronik ağ üzerinden yapıldığından 24 saat boyunca işlem yapılabilir. Forex, günümüzde her ölçekte yatırımcının yalnızca bir internet bağlantısıyla günün her saatinde erişebildiği çok aktif bir piyasadır. Forex’in Tarihçesi
Bugün Forex olarak bilinen piyasaların temeli 1973 yılında atılmıştır. Fakat paranın bir para biriminden diğer para birimine çevrilmesi çok eski çağlara kadar uzanmaktadır. İkinci Dünya savaşından önce dünyada en baskın para İngiliz Pounduydu. Ancak İkinci Dünya Savaşı sırasında İngilizlerin Almanya ile olan mücadelesi sonucunda Pound gücünü kaybetti. 1929 krizi ile gücünü kaybetmiş olan Amerikan Doları, İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan ekonomisinin güç kazanması ile günümüze kadar en çok kullanılan para birimi olmuştur ve Amerika Birleşik Devletleri de dünyanın ekonomik gücü haline gelmiştir. Rakamlarla Forex ABD Hisse Senetleri Borsası NYSE’de günlük işlem hacmi 25 Milyar Dolar civarındayken Forex piyasasında günlük işlem hacmi ortalama 5,5 Trilyon Dolardır. Forex piyasalarındaki günlük işlem hacminin yalnızca %5′i hükümetlerin ve firmaların yaptığı işlemlerden oluşuyor. Geriye kalan işlemler spekülatif amaçlarla gerçekleştirilir. Açılan pozisyonların %80’i, 7 günden daha kısa süre açık kalır. Açılan pozisyonların %40’ı 2 günden daha kısa süre açık kalır. Yapılan işlemlerin %85’i majör paritelerde gerçekleştirilir.
Yapılan işlemlerin %28′i EUR/USD paritesinde gerçekleştirilir.
Arkadaşlar piyasada bir çok marka laptop bulunuyor ve bazılarıda gerçekten çok uçuk fiyatlarla karşımıza geliyor. Bu markaları kendi özeverilerimizle elimizden geldiğince kıyaslama yaparak bize en uygun fiyat ve en iyi özellikleri sunacak bir bilgisayar aramamızda aşikar ortadadır.
Ben yaklaşık 5 yıldır kullandığım ve hiç bir sorunla karşılaşmadığım, ve çevremde ki arkadaşlarıma eşime dostuma da tavsiye ettiğim marka LENOVO dur. Şuana kadar kullanan kişiler arasında da hiç bir şikayet duymadım. Fiyatına gelince gerçekten piyasanın en iyi fiyatına sahiptir, özellikleri ve kalitesine zaten diyecek yok. Sizlere de tavsiyem laptop bilgisayar alırken LENOVO yu tek geçerim.
2007 yılında Ogün Samast tarafından vurularak öldürülen Hrant Dink soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Hrant Dink cinayetinin işlendiği dönemde Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde amir olan Cizre Emniyet Müdürü Ercan Demir hakkında 'yakalama' kararı çıkarıldı.
Genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos gazetesi önünde Ogün Samast tarafından başından vurularak öldürülen Hrant Dink soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Hrant Dink cinayetinin işlendiği dönemde Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde amir olan Cizre Emniyet Müdürü Ercan Demir hakkında 'yakalama' kararı çıkarıldı. Dink cinayetinde ihmali olduğu geçekçesi ile ifadeye çağırılan emniyet müdürüne yurt dışı yasağı kondu.
Dink cinayeti soruşturması kapsamında ‘Şüpheli’ olarak ifade için çağrılan Ercan Demir, 12 Ocak Pazartesi günü Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Soruşturmayı yürüten savcılığa ifade veren Demir, cinayette ihmali olduğu gerekçesiyle tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’nce de ifadesi alınan Ercan Demir, yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. Demir’in ifadesinde, Dink’in öldürülmesi olayında ihmali olduğu yönündeki suçlamaları reddettiği öğrenildi. Soruşturmayı yürüten savcılığın, Demir’in serbest bırakılmasına yaptığı itirazın ardından dün emniyet Müdürü hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
SORUŞTURMA SÜRECİ
Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu iddia edilen, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 9 kamu görevlisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nce verilen takipsizlik kararı, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Haziran’da kaldırılmıştı.
Heyet, gereğinin yapılması için soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade edilmesine hükmetmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi savcılarından Yusuf Doğan’a teslim edilen, Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddialarına yönelik dosya ile devam eden soruşturma dosyası, tek soruşturma dosyası olarak birleştirilmişti. Yusuf Doğan’ın Yargıtay’da görevlendirilmesiyle dosya, aynı bürodaki görevli savcılardan Gökalp Kökçü’ye devredilmişti.
Tek dosyayla soruşturma yürütmeye başlayan savcılık, bu soruşturma kapsamında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, emniyetteki paralel yapı soruşturmasında tutuklu bulunan eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın “şüpheli”, cinayet davasının sanığı Ogün Samast’ın ise “tanık” sıfatıyla ifadelerine başvurmuştu.
İfade veren şüphelilerden Faruk Sarı, sevk edildiği mahkemece adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı. Soruşturma kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu ise “cinayette ihmalleri olduğu” gerekçesiyle tutuklanmıştı. HÜRRİYET